10 Ağustos 2025 Pazar

Kahramanlar Düştüğünde (Anti Kahramanların Aşk Düeti #1)


GIANA DARLING

Anti Kahramanların Aşk Düeti Serisi #1
(Ant-Heroes in Love #1) 
When Heroes Fall
Lapis Yayınları
350 Syf
3,5

Herkese merhaba. Anti Kahramanların Aşk Düeti Serisi'nin ilk kitabı Kahramanlar Düştüğünde ile geldim. 

Napoli'de yoksulluk içinde geçen çocukluktan New York'da başarılı bir ceza avukatına uzanan bir hayat. Kardeşlerini bu zamana kadar koruyup kollayan, sevdiğin adam tarafından kız kardeşi ile aldatılan ve sadece işine odaklanmış en iyisi olmak için mücadele eden Buzlar Kraliçesi. Bu yolda da hiçbir şekilde köklerine ve geçmişine dönme niyetinde değil. Tabii planları Dante Salvatore ile son bulur. Kimden mi bahsediyorum? Elena Lombardi. 
Dante Salvatore, o bir mafya lordu, o bir New York Şeyatanı ve o bir Capo. Vee çok yakışıklı. 
Dante, yaşa dışı bahis, şantaj ve cinayet suçularıyla yargılanmakta. Mafya dünyasından uzak durmaya çalışan Elena ise kardeşi Cosima'nın isteği ile Dante'nin avukatı olur. Bu süreçte de Elena, Dante'nin evinde yaşamaya başlar. 
Elena, başarıyı elde etmeye o kadar odaklanmış ki muhteşem siyah gözlü adamın üzerindeki etkisini çok sonra fark eder. 
Yıllar içinde buza dönüşmüş kalp, Dante'nin ateşine ne kadar süre dayanabilecek? 
Mafya dünyasındaki buz ve ateşin savaşına şahit olmaya hazır mısınız? 

Direkt konuya giriyorum. 350 sayfalık kitabın 200,250 sayfasını çok zor okudum. Bitmek bilmedi bir türlü. Serinin ilk kitabı olduğu için karakterleri tanıma aşaması olmasını anlayabilirim. Ama bu kitapta bu çok uzatılmış. Aynı şeyler tekrar tekrar anlatılmış. 
Son yüz sayfa ise muhteşemdi. Özellikle de Dante. Elena'nın buz görüntüsünün altındaki kırılganlığı görüp ona göre yaklaşması çok güzeldi. Onun ruhunu feth edip yaralarını sarıyor resmen. Elena'yı da sevdim. Kendini küçük görmesi sürekli en iyinin Cosima olduğunu düşünmesi üzdü beni. Bence Elena güçlü ve mükemmel bir kadın. (Cosima demişken onun da hikayesi olsada okusam keşke. Merak ettim) 

Son güzeldi. İkinci kitabı merak etmemizi sağlıyor. Acaba Elena ile Dante'nin ilişkisi nasıl ilerleyecek? Kahramanlar Yükseldiğinde'yi bu ay içerisinde okumayı planlıyorum. 

ANTİ KAHRAMANLARIN AŞK DÜETİ SERİSİ
1) Kahramanlar Düştüğünde
2) Kahramanlar Yükseldiğinde

ALINTI
"Elena Lombardi kazanılmış bir zevkti ancak en rafine paletin, en zarif zihnin takdir edebileceği bir şeydi. Pahalı İtalyan şarabı kadar derin ve zekice karmaşıktı, onun hakkında ne kadar çok şey öğrenirsem ona o kadar çok sahip olmak, açgözlü bir şekilde içip benim olmaya zorlamak istiyordum."

"Tüm hayatım boyunca bana ve bana ait olanlara musallat olan kötü adamlarla empati kurmaya hazır değildim."

"Bu muydu?
Sonsuza kadar hayat örgüm bu mu olacaktı?
Sürekli erkekler mutluluğumu mu mahvedecekti?
Hayır, bu bile değildi. Asla gerçekten mutlu olmamıştım. Beni bir an için bile mutluluğa tutunmaktan hep alıkoymuşlardı."

"Benim yanımda en kötü halinle olabilirsin çünkü Elena beni şarhoş eden ruhunun tutarsız doğası."

"Bazen gözyaşları dik durmaktan daha fazla gücü gösterir."

"Sen ateşsin, ben ise tamamen buzum."

"Ben daha bebekken çıngırağım bile som gümüştendi. Bu yüzden çok az insan acının ve ölümün karanlığını bildiğimden şüphelenirdi.
Ve bundan bile azı babamın deli olduğunu bilirdi.
Küçük yaşlarda bodrumdan iniltiler duyduğumda bundan şüphelenmiştim, Jane Eyre romanlarının tam tersiydi, gece yükselen hayalet sesleri gerçek kâbuslardı ve evimizi duvarlarına hapsolmuşlardı."

"Deneyimlerime göre, bir kişinin cahil olduğunu varsaymak arzularınla oynamaktan daha risklidir."

"Hukuk, tutkudan arınmış mantıktır."

"Ağzım kurudu ve içimde öfkem alevlendi. Bu kadar kaba bir şeyi çekici bulacak bir kadın değildim.
Adam öldüren eller, diye kendime kısaca hatırlattım ve yabani düşüncelerim aklımda özgürce dolaşmasın diye bakışlarımı sağ omzunun üstüne sabitledim."






2 Ağustos 2025 Cumartesi

Cesur Gardiyan


ELIZABETH HOYT

Maiden Lane Serisi #8
Dearest Rogue
Pegasus Yayınları
376 Syf
4/5

Herkese merhaba. 
Maiden Lane Serisi'nin ülkemizde çevrilen son ve serinin sekizinci kitabı Cesur Gardiyan ile geldim. Bu kitapta sıra serinin ikinci kitabı Doyumsuz Zevkler'deki Leydi Hero ile serinin altıncı kitabı Karanlıklar Dükü'ndeki Wakefield Dükü Maximus'un kız kardeşleri Leydi Phoebe Batten. Leydimize eşlik eden ise son kitaplardan merak ettiğimiz, St. Giles hayaletinin peşinde olan ve erken emekli olmak zorunda kalan Yüzbaşı James Trevillion. 

Leydi Phoebe, tüm çabalara, doktorlara rağmen görme yetisini kaybeder. Ona çok düşkün olan dük ağabeyi, onu kazalardan, belalardan korumak için silahlı bir koruma işe alır. Bu koruma Yüzbaşı Trevillion'dur. 
Yüzbaşı Trevillion, ciddi ve gururlu bir adamdır. Kralın hizmetindeyken bacağı sakatlanmasına rağmen çok iyi bir nişancı ve binicidir. Phoebe'yi korumak onun için zor bir görev olmadığını düşünürken, Phoebe kaçırılır. 
Kaçırılma olayı, entrikalar ve ortaya çıkan sırlar. Trevillion, bu gizemi çözmeye çalışırken hayatı da riske girer. Ayrıca Phoebe, gardiyan olarak gördüğü Trevillion'un aslında sevgi dolu ve nazik bir adam olduğunu anlamaya başlar. 
Ve kaçınılmaz son... Bunca karmaşanın içinde hayallerini bile kuramadıkları aşk kapılarını çalar. 

Öncelikle hem Phoebe hem de Trevillion beni şaşırttı. Güzel anlamda tabii. İkisini de çok sevdim. Diyaloglar çok eğlenceliydi. Zaman zaman da duygusal. Aralarındaki uyumu da çok sevdim. 

Elizabethciğim kalemini yine konuşturmuş. Eğlenceli, duygusal, gizemli, entrikalı, biraz aksiyonlu, bol aşklı ve tutkulu... Ben çok sevdim ve yeni karakteri merak ettim. 
Sırada uzun zaman merak ettiğimiz Asi var. Çeviriden okumaya devam edeceğiz artık. 

ALINTI
"O benim arkadaşım, senin değil, Maximus. Arkadaşlarımın olmasına hakkım var. Koşmaya, ayağımın takılmasına ve hatta düşmeye hakkım var, üstelik bütün bunları her hareketim önceden belirlenmeden, planlan­ madan ... ve engellenmeden yapmaya hakkım var. Y aşamaya hakkım var benim."

"Asıl ben, beni baştan çıkarmandan bıktım."
"Artık seni baştan çıkarmıyorum," diye mırıldandı Phoebe, ıslak dudaklarıyla onun dudaklarını okşayarak.
Genç kadının altdudağını, onu cezalandırmak istercesine hafifçe dişledi.
"Çıkarmıyor musun?"
"Hayır," diye fısıldadı Phoebe. "Sen bana teslim oldun."

"Trevillion o anda kayboldu. Kaybolmuştu. Körlük böyle bir şeydi işte: koskocaman bir boşluk. İnsan körken sesleri duyabilir, yakınında olan biteni hissedebilirdi ama görmüyorsa, dokunmadan yapabileceği ne vardı ki?
Körlük aynı zamanda koskocaman bir yalnızlıktı."

"Belki de yaşamak için insanın arada bir tökezlemesi ve düşmesi gerekiyordu."


"Sen," dedi genç kadın onun yüzünü ellerinin arasına ala­rak, "sevgi dolu bir babaya ve kız kardeşe, taparcasına sevdi­ğim bir yeğene ve tam da gerektiği kadar hizmetçiye sahipsin.
Altın yaldızlara gelince... benim için büyük israf olurdu, değil mi? Ben bozkırlara, okyanustan esen rüzgara ve atlara sahip olmayı tercih ederim. Ve sana, Bay Trevillion. Seninle tek bir gün için bile dünyadaki bütün altın yaldızlı sarayları feda et­meye hazırım."

"Bazen sizi gerçekten hiç sevmiyorum, Yüzbaşı Trevillion."
"Bunun yalnızca bazen olmasından büyük bir memnuniyet duymaktayım, Leydim."

"Bazı zamanlar tartışmaktan zevk aldığınızı düşünüyorum, Leydim."
Phoebe dudaklarını büzdü. "Aslına bakarsanız, herkesle tartışmaktan zevk aldığımı söyleyemem, Yüzbaşı Trevillion. Bildiğiniz gibi, durumunuz çok özel."

"Yüzbaşı Trevillion güneş olduğunu söylemesine rağmen her yer kapkaranlıktı.
Phoebe bunun günün birinde olmasını bekliyordu.
Elbette bekliyordu. Görüşü yıllar içinde gitgide kötüleşmişti. Sadece yarım akıllı biri bunun sonunun ne olacağını bilmezdi.
Ancak... aklının olsn biteni algılaması başka bir şeydi, kalbinin kabullenmesi ise bambaşka bir şey. Kalbi ne kadar da saftı. Belli ki bugüne dek hâlâ bir mucizenin gerçekleşebileceğine dair umudu vardı."

"Sanırım zamanla, biraz pratik yaptıkça bunu geliştirebilirim. Aslında eminim. Sonuçta her şey pratik yapa yapa gelişir, sizce de öyle değil mi? İşin aslı şu ki bir dahaki sefere bu konuda biraz daha yardım alabilirsem..."
"Sizi öpmeyeceğim," dedi Trevillion, ölüm cezasını onayan bir hakimin korkunç kesinliğiyle.

"Beni engelleyen şey körlüğüm değil, körlüğüm yüzünden hayatımı yaşayamayacağımı söyleyen herkestir. Sendeleyecek olursam, bir şeylere çarpıp düşersem ve kendimi yaralarsam bunun sebebi, yapabiliyor olmam ve istediğim içindir, Maximus. Çünkü özgürlüğüm olmaksızın ben renksiz ve zincire vurulmuş bir varlıktan başka bir şey değilim ve ben artık öyle bir kadın olmak istemiyorum. Olmayacağım, Maximus."

"Ama sana daha yakından bakan bazı kimseler başka şeyleri de görürler. Her gün zorluklarla karşılaşan ve ona rağmen gülümseyen bir kadını. İçinde barındırdığı gücü, azmi ve dayanıklılığı görüp de hayrete düşerler, Leydim. Hayrete düşerler, evet."

Kahramanlar Düştüğünde (Anti Kahramanların Aşk Düeti #1)

GIANA DARLING Anti Kahramanların Aşk Düeti Serisi #1 (Ant-Heroes in Love #1)  When Heroes Fall Lapis Yayınları 350 Syf 3,5 Herke...