RHYS BOWEN
The Venice Sketchbook
Arkadya Kitap
504 Syf
4/5
Herkese merhaba.
Geçmiş ve günümüz anlatımlı kitapları okumayı seviyorum. Üç Anahtar da öyle bir kitaptı. Bu tarz kitapları okumayı özlemişim.
Caroline, eşi tarafından terk edilmiş, oğlu da geçici olarak babasının yanında Amerika'da. Bunlarla yüzleşmeye çalşırken büyük teyzesi Juliet ölür ve ölürken bir kaç kelime fısıldar. Onlardan biri de Venedik'tir. Ayrıca tüm mirası ona kalmıştır. İçlerinde bir mücevher kutusu, kutunun içinde de üç anahtar, bir dizi boncuk, eski moda bir yüzük. Ve bir tane de eskiz defteri.
Caroline teyzesine karşı son görevini yerine getirmeye karar verir. Teyzesinin külleriyle Venedik'e doğru yola çıkar. Venedik'e girmesiyle 60 yıllık sırlar tek tek ortaya çıkar.
Juliet, ilk Venedik'e 1928 yılında 18 yaş doğum günü için teyzesiyle gelir. İkinci kez bir yıl sonra öğrencileri geziye getiren bir öğretmen olarak adım atar.
Aşık olduğu adamı unutamamıştır. Birliktelikleri imkansız olsada ondan uzak kalamaz. Bir yanda da savaş patlak vermek üzeredir. İtalya her an savaşa müdahil olabilir. Ne kadar süre Venedik'te kalabilecek? Tekrardan eve dönebilecek mi? Sevdiği adamdan vazgeçebilecek mi?
Juliet savaş ve imkansız aşkı arasında kalmış ve bu durumla mücadele ederken, Caroline ise her bir anahtarda teyzesinin bir sırrını öğreniyor. Ayrıca kendi ile yüzleşiyor ve yeni kararlar alıyor.
Aslında hikâye beklenildiği gibi ilerliyor. Tesadüfler tahmin edilebilir. Hatta bu tesadüfler fazla tesadüf de bulunabilir. Ama yazarın anlatımı bunları örtbas ediyor. Heyecan ve merakla okuyorsunuz.
Venedik tasvirleri turistlik bir gezi tadındaydı. Savaş döneminde öyle miydi ya da İtalya'nın Yahudilere karşı tavırları böyle miydi tartışılır ama ben tasvirlerini beğendim. Orada geziyormuş gibi hissettim. Benim için Venedik de hikâyedeki ana karakterlerden biriydi.
Benim için duygu yetersizdi. Sadece bir sahnede o duyguyu hissedebildim. Ve beni o sahne çok etkiledi.
Bazı eksikler olmasına rağmen sürükleyici bir hikâye idi.
ALINTI
🔑"Kontesle yaşadığım deneyim tümüyle gerçeküstüydü ve yağmur gerçek hayatın zor olduğunu ve insanın canını yaptığını hatırlatıyordu."
🔑"Buraya dönmekle hata mı ettim? diye sordum kendime. Geçmişi toz pembe mi görüyorum? Burası hep pis ve kötü kokuluydu da ben mi hiç fark etmedim?"
🔑"Deneyim insanın yaşamla uzlaşmasını aklıyla ve kalbiyle bir olmasını sağlar. Ve çoğu insan bir şekilde acı çekiyor."
🔑"Muhtemelen umut dolu hayatlarınızla siz parlak gençleri görmeyi içeriyordur."
🔑" Birkaç kez buluştuk ve bunlar benim için harika ve romantikti ama gerçek hayat değildi. Sadece güzel bir rüyaydı. Ne sen beni gerçekten tanıyorsun ne de ben seni. Belki de tamamıyla berbat biriyimdir."
🔑"Günlüğümü açtım ve her şeyi yazmaya çalıştım. Duygularım hariç her şeyi. Kırık bir kalbi bir kağıt parçasına nasıl dökebilirsin ki?"