ALEX MICHAELIDES
The Maidens
Domingo Yayınevi
352 Syf
3/5
Herkese merhaba.
Sessiz Hasta ile Goodreads Yılın En İyi Gerilim Romanı ödülünü kazanan Alex Michaelides’den, bugüne dek 40 dile çevrilmiş kitabı Yitik Kızlar ile geldim.
Mariana, kısa bir süre kocasının boğularak ölmesinin acısını hâlâ yaşayan, grup terapisinde uzmanlaşmış bir psikoterapisttir.
Cambridge'de okuyan yeğeni Zoe'den bir telefon gelir. En yakın arkadaşı Tara vahşice öldürülmüştür. Mariana yeğeninin yanında olmak için hemen Cambridge'e gider. Kısa süreliğine kalmak niyetindeyken başka bir cinayet daha işlenir ve olayı çözmek için orada kalır.
Mariana'ya göre katil okulda Yunan Tragedyası profesörü olan yakışıklı Edward Fosca'dır. Fosca'ya herkes hayrandır. Ayrıca Genç Kızlar Kulübü denen bir grup öğrenciyle ayrı bir yakınlığı vardır.
Mariana, eski okulu Cambridge'de, kulelere ve taş duvarlara uğursuzluğun saklandığını farkeder. Ama yinede her ne kadar katilin Fosca olduğunu düşünsede bir profesörün neden öğrencisini öldürdüğünü anlayamaz. Ve Mariana, onca kurbanın boşuna olmadığına emin olmak zorundaydı.
Öncelikle Sessiz Hasta'yı çok beğenmiştim. O yüzden Yitik Kızlar'a başlamadan önce beklentim çok yüksekti. Beklentimi karşıladı mı? Maalesef hayır.
İlk başlangıç güzeldi. Gizem, atmosfer falan. Cambridge'in tarihi yapısı hikâye için biçilmiş kaftan. Ayrıca Yunan Tredyaları farklı bir hava katmış. Ama bunlar yeterli olmamış.
Kitabın yarısına varmadan katilin kim olduğunu çözebilirsiniz bence. Sadece nedenini tahmin edemezsiniz. İşte orada küçük bir şok yaşayabilirsin. En azından bir şok durumu var diyelirsiniz. Ama o kadar ritüellerden, Yunan mitolojisinden bahsedilince bu şok olmamış dersiniz.
Ayrıca bence son da çok havada kalmış.
Son olarak Sessiz Hasta'daki Theo'yu tekrardan görmek güzeldi.
Beklentiniz yüksek tutmadan okumanızı tavsiye ederim.
ALINTI
"Onu, o korkmuş küçük çocuğu şimdi gözümde canlandırsam, kederinin sancısını hisseder miyim? Onunla empati kurup acısını paylaşır mıyım? O sadece bir çocuk, suçlarımın hiçbirinden mesul değil - korkuyor, acı çekiyor. Bir anlık da olsa şefkat duyar mıyım? İçinde bulunduğu vahim durum ve tüm yaşadıkları yüzünden İnsaf eder miyim? Hayır etmem.
Tüm insafı kalbimden kovdum.
İnsafı hak etmiyorum."
"Bir insanı öldürdün mü geri dönüşü yoktur.
Bunu görüyorum artık. Artık bambaşka bir insan olduğumu görüyorum.
Yeniden doğmaya benziyor biraz, sanırım. Ama alelade bir doğum değil -bir metamorfoz. Ancak küllerden doğan, bir anka değil bu sefer, daha çirkin bir mahluk: şekli bozulmuş, uçmaktan âciz, yırtıp deşmek için pençelerini kullanan bir yırtıcı."
"Sevgi, koşullu değildir," demişti Ruth. "Birini memnun edeceksin diye her seferinde başarısız olduğun halde sürekli çemberden atlamaya çabalamanın sevgiyle bir ilgisi yoktur. Birinden korkuyorsan onu sevemezsin Mariana. Kulak vermesi zor biliyorum. Bu bir nevi körlüktür - ama uyanıp bunu net bir şekilde görmezsen tüm ömrün boyunca varlığını kokuyacak, kendinin yanı sıra başkalarını da nasıl gördüğünü etkileyecektir."
"Nasıl yapıyor bunu? Onları açık havada öldürüp kanlar içinde ortadan kayboluyor; hem de ardında hiçbir tanık, cinayet silahı, fark edilir tek bir kanıt bırakmadan... hiçbir iz bırakmadan."
"Sadece cehennemden bir manzara bırakıyor," dedi Kuba.
"Mariana bir dedektif olmayabilirdi ama bir terapistti ve dinlemeyi bilirdi. Sadece söylenenleri değil, aynı zamanda söylenmeyen her şeyi, söylenmeyen tüm sözcükleri - yalanları, kaçışları, yansıtmaları, aktarımları, iki kişi arasında meydana gelen ve özel bir kulak gerektiren diğer psikolojik olguları."
"Ne gelirse gelsin başıma;
Yastayken bile hissederim;
Sevip kaybetmeyi yeğlerim
Asla sevmemeye kıyasla..."
"Hayatı kitaptan okumak, insanı ona kesinlikle hazırlamıyordu. Bunu zor yoldan öğrenmişti."
"Bizler, gözler üstümüzde doğarız ve ebeveynlerimizin ifadeleri, onların göz aynasında gördüklerimiz kendimizi nasıl gördüğümüzü belirler."
"Keşke eşyasıyla yapmaya çalıştığı gibi ona duyduğu aşkı da bir kutuya kaldırabilseydi. Ne acınası bir manzaraydı: Bir adamın hayatı, kermeste satılacak istenmeyen eşya koleksiyonuna indirgenmişti."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder